Geçtiğimiz günlerde NASA, Juno’nun son yolculuğu sırasında elde edilen verileri kullanılarak Jüpiter’in uydusu Io’nun yüzeyinde bir lav gölü keşfettiğini bildirdi. Ajans, gölün neye benzediğini gösteren bir sanatçı konsept animasyonunu da yayınladı.
Gölün yaklaşık 200 kilometre uzunluğunda olduğu tahmin ediliyor ve parıldayan, camsı bir yüzeye sahip. Jüpiter’in çeşitli uydularının Juno kullanılarak devam eden gözlemleri, Europa’nın muhtemelen pek yaşanabilir bir yer olmayabileceği de dahil olmak üzere bize bu gezegenin uyduları hakkında pek çok yeni bilgi sundu. Ancak Juno’nun Io’ya dair çarpıcı görüntüleri, bu volkanik uydunun yüzeyine derinlemesine bakmamızı sağladı ve geriye dönüp bakmak kesinlikle çok etkileyici.
Juno’nun baş araştırmacısı Scott Bolton, Viyana’daki Avrupa Jeofizik Birliği Genel Kurulunda düzenlediği basın toplantısında, “Io yanardağlarla dolu ve bunlardan birkaçını iş başında yakaladık” dedi. Ayrıca Bolton, bilim insanlarının Loki Patera adını verdiği lav gölünün “cam gibi pürüzsüz” bir yüzeye sahip gibi göründüğünü belirtti.
Bu pürüzsüzlük büyük olasılıkla lavın katlanarak soğuması sebebiyle güneşin Io’ya ilettiği ışığı yansıtacak şekilde pürüzsüz ve cam gibi görünmesine olanak sağlamasından kaynaklanıyor. Bolton, gölün yüzeyinin ve Io’daki diğer yüzeylerin, Dünya’daki volkanik aktivitenin yarattığı obsidyen camına çok benzediğini söylüyor.
Elbette NASA, bu etkileyici görsellerden ziyade, Juno’nun ana görevi dahilinde evrenimizdeki uzaylı yaşam arayışı, insanların tek yaşam olmadığı inancını destekleyecek çok fazla kanıt olmadan ilerlemeye devam ederken, dünya dışı yaşamı desteklemeye yetecek kadar su içerip içermediği de dahil olmak üzere gezegen hakkında daha fazla bilgi edinmeyi umuyor.
